Empati
3 nesildir babadan oğula minibüsçülük yapan askerliğini yapmamış 20'li yaşlarında bir arkadaşla başladık konuşmaya. Minibüsçülerin trafikte herkes tarafından dışlandığını, sevilmediğini ve zaten sevilmek yada kabul görmek gibi bir çabalarının olmadığından bahsederek giriyor konuya. Üzerimdeki motosiklet kıyafeti ve elimdeki kaska aldırmadan motosiklet kullanıcıları hakkında sevimsiz bir konuşmanın içerisine doğru çekiyor beni.
Mikrofon ve kamera ikilisini bir arada gören durak şoförleri yavaş yavaş yanımıza yaklaşmaya başlayınca sohbetimize yılların tecrübeli isimleri ile devam ediyoruz.
“Saygı göstermeli miyiz, kazanmalı mısınız?” diye etkili bir giriş yapan Şişhane-Şişli minibüs hattından Mahmut abi; (ismimi yazmazsan arar bulurum seni demişti selam olsun) sizin önce kendinize saygınız olması gerekli, trafikte hiçbir kuralı tanımadan kaldırımdan, ters yönden, girilmezden, dönülmezden neresi varsa gidiyorsunuz. Agresif bir tarzınız ve saldırgan hallerinizden dolayı kısa zamanda minibüsçüler gibi sevilmeyenler arasına sizde adınızı çok derin yazdırdınız.
Taksici ve minibüsçü yolcuyu gördüğü yerde veya yolcunun el ettiği anda durur, kendisi de bilmez bir turda kaç kere duracak nerede duracak, dolayısı ile genel anlamda dengesiz bir kullanım tarzı vardır. Bu iyi bir şey diye söylemiyorum fakat motosiklet kullanıcısı olarak sizlerin bunu biliyor ve dikkat ediyor olmanız gerekli. Birkaç motosiklet kullanıcısı arkadaştan duyduğum kadarı ile defansif sürüş diyorsunuz, bu şekilde yol almalısınız. Trafiği iş yeri olarak kullanan biz ve diğer toplu taşıma araçlarının tümü için konuşuyorum, sizin bunlardan kaçıyor ve ve dikkat ediyor olmanız lazım. Kötü de bir huyunuz var sağdan sollama yapıyorsunuz.
Biz yolcuyu gördüğümüz de veya içerideki yolcu inmek istediğinde mümkün olduğunca sağa yanaşmaya çalışıyoruz fakat ya yanaşırken biriniz sıkışıyor yada yolcuyu indirirken gelip inen yolcuya çarpıyorsunuz. Dedim ya biz ekmek kavgasındaki dikkatsiz sürücüleriz, burada nasıl güzel araç kullandığımızdan bahsetmeyeceğim belki elimizden gelse ki bazı durumlarda mümkün oluyor sizin gibi bizde kaldırım, ters yön ne varsa kullanıyoruz. Özetle sizin bize dikkat ediyor olmanız gerekli. Son olarak tekrar edeyim sadece bize değil tüm toplu taşıma araçlarına dikkat edin, motosiklet üzerinde kaporta sizsiniz kendinize dikkat edin.
O kadar çok şikayet etti ki motosiklet kullanıcıları ile ilgili bu sefer dayanamadım ben sordum;
Genelde büyük motosikletler ile mi sorun yaşıyorsunuz, küçük motosikletler ile mi ?
Bazı sorunlarımız var büyük motosiklet, küçük motosiklet pek fark etmiyor genel itibari ile motosiklet kullanıcılarının tümüne sirayet etmiş durumda. Fakat genel itibari ile kaldırımda yayalara korna çala çala giden büyük bir motosiklet pek görmedim. Büyük motosikletlerinde ara gazı vermek gibi bir huyu var, sanırım bazı yerlerde korna yerine kullanıyorlar. Ara gazı demişken yan sanayiciden egzoz yerine boru taktırıp motoru böğürtenler sizi de rahatsız etmiyor mu?
Konu dönüp dolaşıp yine küçük motosiklet kullanıcılarının sorunlarına geldiğinde kamerayı kapatıp uzun uzadıya bir sohbetin içine girdik, hatta bir motosiklet kullanıcısı ve minibüs şoförü yan yana geldiğine göre birbirimize karşı olan şikayetlerimizi de bir bir sıraladık. Konuşmanın sonuna doğru, “şimdi ben seni dinledim, siz de çok haklısınız” dediğinde birbirimizi anlamanın mutluluğu ile ayrıldım oradan.
Taksici, minibüsçü vs. derken konuştukça aydınlanıyorum resmen. Tamda bahsettiğim gibi önemli olanın “empati” veya birbirimizi dinlemek olduğu kesin.
Ortak sorunları farklı kişilerden dinlemek için yine trafiğin asıl sahibi, trafiği işine dönüştürmüş bir diğer tarafa otobüsçülere doğru yola çıkıyoruz.