Kısa vadede hiçbir kullanıcının, özellikle sıfır motosiklet almış kullanıcıların fark etmediği, bilmediği, önemsemediği; uzun vadede ciddi bir sorundur benzin deposunun içinin paslanması. Küçük büyük her marka motosikletin bu problemle karşılaşması kaçınılmaz bir gerçektir. Sadece zamanı uzatıp kısaltma biz kullanıcıların elindedir. Sorunu yaşayanlar bilirler, yaşamayanlar ve yaşayıp da merak edenler için özetlersek benzin depolarının neredeyse tamamı-birkaç model hariç- metaldir. Her ne kadar bu metaller paslanmaya karşı dayanıklı da olsa uzun yıllar geçtikçe yakıt depoları içeriden korozyona uğramakta ve paslanma yapmaktadır. Bunun nedeni ise uzun süre motosiklet kullanmadığımız dönemlerde, -bu on, on beş günde de olabilir bir iki ayda da- uzun süre hareket etmeyen motosiklette benzinin içindeki kimyasallar -su ve benzeri maddeler- yakıtın alt tarafında en derin noktada toplanmaya başlar. Bunlar da zaman içinde metalin özelliğini yitirmesine neden olur ve çürüme başlar. Bu yıllar sonra karşımıza çıkacak bir problem olsa da aslında bu günden başlar. O nedenle bu günden önlem almak gerekmektedir. Peki ne gibi önlemler almak gerekli? Aslında motosiklet kullanıcısı olarak yapacak çok fazla bir şeyimiz olmasa da birkaç basit  önlemle bu işin önüne geçebiliriz ya da  en azından süreci yavaşlatabiliriz. Kışın uzun süre motosikletimizi kullanmadığımız dönemlerde yakıt deposunda yakıtımızı dolu bir şekilde bırakalım. Bu sayede yakıt deposunda boş alan kalmayacağından metal aksamın hava ile teması engellenir ve paslanma olmaz. Her ne kadar kimyasallar metali çürütüyor olsa da asıl etkileşim hava ile temasla başlıyor. Yakıtı aldığımız istasyonların temiz ve bilindik istasyonlar olmasına önem verelim. Çünkü  yakıt kirliliği istasyonların depolarından bizim depolara aktarılmaktadır.