“Bir insanın sevdiği ve tutkuyla bağlı olduğu motosiklet sürmek eylemini, başka bir sevdiğiyle paylaşmak ve ortak sevdası haline getirmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz.” Motosiklet hepimizin sevdası. Uzun yollar, tatlı kıvrımlı virajlar, özgür bir yürek ve tatlı tatlı kulağınıza ulaşan motor sesi.    İnsanoğlu doğası gereği ilgi duyduğu ve sevdiği konuları sevdikleriyle ve dostlarıyla paylaşmak ister.  Artçı kavramı ve önemi de tam burada başlar. Bir insanın sevdiği ve tutkuyla bağlı olduğu motosiklet sürmek eylemini, başka bir sevdiğiyle paylaşmak ve ortak sevdası haline getirmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz.   Buraya kadar her şey normal ve bilindik değil mi? Ama asıl konu bundan sonra başlıyor. Yani artçı ile motosikleti ilk tanıştırdığınız ve çok keyif almayı planladığınız o ilk seyahat.  Bu seyahat sonucunda sevdanızı paylaşabileceğiniz ve bir sonraki sürüşü dört gözle bekleyen bir artçı da kazanabilirsiniz, motosiklete bir daha binmek istemeyen hatta sizin bile binmenize engel olmaya başlayan bir motosiklet düşmanı da kazanabilirsiniz.    Hiç kimsenin bunu istemeyeceğini söylediğini duyar gibiyim. Belki de “Ben ne yapabilirim, zorla sevdirecek değilim ya!” diyebilirsiniz. Evet haklısınız zorla sevdirecek değilsiniz. Aksine güzellikle ve hatta çok da kolaylıkla sevdireceksiniz. Ama bunun için yapmanız gerekenler var. Öncelikle kendiniz gerçekten hazır olmalısınız. Bunu hissetmeli ve de artçınıza hissettirmelisiniz.  Artçının sizinle aynı koşullarda olduğunu unutmayın.    Bu hazırlıkta ilk ve en önemli konu motosiklet eğitimden geçiyor. Kesinlikle eğitim konusunu ne kendiniz için ne de sorumluluğunu aldığınız artçınız için kulak arkası etmeyin.    Ülkemizde eğitim konusunda bir çok seçenek var. Markaların kendi kursları, özel eğitim firmaları, özel ders veren hocalar, gönüllü hizmet veren dernekler.    Artçınız ile uzun yola çıkmadan önce mutlaka tek olarak uzun yol deneyimi yapmış olun. Bu size hem deneyim kazandıracak hem de artçınızın size olan güvenini arttıracaktır.   Bir diğer önemli olan konu ise ekipman ve kıyafet. Artçının sizinle aynı koşullarda olduğunu unutmayın. Yani gerekli olan tüm kıyafet ve ekipmanı tam olarak yola hazır olmalı. Kask, mont, motosiklet pantolonu, bot ve eldiven.    Eğer bu kıyafetleri ilk kez kullanacak ise yol çıkmadan önce evde komple giyinip prova yapmak çok işe yarayacaktır. Yoldayken cebi nerede, sıkıyor, kaskın havalandırması nasıl açılıyor gibi sorunlar canınızı sıkabilir.   Daha önce birlikte kısa mesafe deneyiminiz olsa bile yol öncesinde temel artçı bilgilendirmelerini mutlaka tekrar edin. Nasıl oturması gerektiği, sizden hazır olduğunuz bilgisi gelmeden inip binmemesi gerektiği, sürüş esnasında motoru dengelemeye çalışmaması.. gibi.    Ayrıca acil durumlar ve inme zamanı tarzındaki konularda omuza vurma şeklinde mesajlaşma kuralları belirleyebilirsiniz. Intercom gibi teknolojik yöntemlerde olabilir ama şahsi kanaatim özellikle ilk artçılı sürüşler için sorun doğurabilir.  Bak sağdaki manzara ne güzel, soldaki arabayı gördün mü, kaçla gidiyorsun gibi farklı diyalogları duyabilirsiniz. Az iletişim alışmayı kolaylaştıracağı gibi ikinizin de daha fazla keyif almasını sağlayacaktır. Gidilecek güzergahlar, mola ve konaklama planları gibi detayları da önceden konuşmak hem artçınızın aklına takılabilecek ek soruları yok edecek, hem de yapılacak yolu keyifle beklemesine zemin hazırlayacaktır.   Seyahatiniz boyunca sık mola vermeyi ihmal etmeyin.   Şu ana kadar hep yol öncesi hazırlıklardan bahsettik. Gelelim işin keyifli kısmına, yani sürüş zamanına.    Öncelikle arkanızdaki yolcunuzu asla tedirgin etmemeniz gerektiğini aklınızdan çıkartmayın. Her zaman gittiğiniz hızdan daha düşük hızlarda gitmeniz iyi bir fikir olacaktır. Sert hareketlerden özellikle uzak durun. Sert hızlanmalar veya fazla yatarak döndüğünüz virajlar size keyif verse bile ilk uzun yol deneyimi yaşayan bir artçıda keyif vermek yerine sadece korkuların oluşmasına sebep olacaktır. Yani işin anahtarı sakin ve akıcı bir sürüşte. Artçınızın korkmasına sebep olmazsanız zaten motorun sihri ve özgürlüğün dokunuşu onu derinden yakalayacaktır. Sonra isteseniz de kolay kolay korkutamazsınız zaten.    Seyahatiniz boyunca sık mola vermeyi ihmal etmeyin. İlk deneyimlerde vücut çabuk yorulacaktır. Bu molalar hem bir önceki sürüşün sohbetini yaparak keyfini pekiştirmeyi sağlayacak hem de gidilen yola ait ek anılar oluşmasını sağlayacaktır. Yol kenarlarındaki ufak mola yerlerinde bulabileceğiniz doğal meyveler, ev yapımı içecekler, taptaze sütlü mısırlar ve şahane manzaralar yolun keyfine keyif katacaktır. Planlayacağınız rotalar mümkün olduğunca çok zorlayıcı olmadan keyifle gidilebilir olmalı. Günde alacağınız yolu makul kilometrelerden oluşturun. Aksi taktirde gecenin karanlıklarına kadar zorunlu olarak sürmeniz gerekebilir.    Yoldaki bir diğer önemli unsur ise yol arkadaşlarınız. Yola tek çıkmamayı tercih edecekseniz birlikte çıkacağınız kişilerde en az sizin kadar güvenliğe önem vermeli. Artçınız ile birlikte iyi anlaşabileceğiniz diğer yol arkadaşlarınız keyifli bir sürüşün anahtarı gibidir.    Bahsettiğim tüm detayları ilk artçılı uzun yol seyahatimde bizzat uyguladığımı ve eşimle birlikte ilk sürüş olarak keyif dolu bir Karadeniz turu yaptığımı belirtmeden edemeyeceğim.